Forumumuzun değerli üyelerinden FENERANT çok dikkat çekici bir konuyu araştırıp güzel bir değerlendirme kaleme almıştır.Üyemizin derlediği bu yazıyı noktasınna virgülüne dokunmadan siz okuyucularımıza sunuyoruz.
Bu sene sonunda süper lig yayın ihalesi yapılacaktır. Yayın ihalesi öncesi bazı gerçekleri ve istatistiki rakamları tartışmamız gerekir.
1995 yılına kadar her klüp kendi maçlarını kendisi pazarlar iken Havuz sistemi oluşturuldu. Havuza girip girmeme konusunda yönetimimizce bir çok mücadele yapıldı. Sonunda bir yayın havuzu oluşturuldu. TFF de son 11 yıldır TSL yayınlarını Pazarlıyor ve kendi belirlediği kriterlere göre klüplere pay ödüyor. Fenerbahçe olarak yayın havuzuna zoraki de olsa girmek mecburiyetinde kaldık; Son 11 yıllık verilere göre bu havuzdan kazançlı mıyız? Boğulmakta mıyız? yoksa boğdurulmakta mıyız ? bunu irdelememiz gerekir.
Fenerbahçe’nin geçen seneki yıllık geliri 111,3 Milyon Euro, TSL yayın geliri ise 9,4 Milyon Euro olarak gerçekleşmiş olup yayın gelirlerinin toplam gelir içindeki payı % 8,5 dur. 1998 yılında yayın gelirimiz, toplam gelirin % 80 idir. Başkanımızın Mart ayı başındaki açıklamasına göre; yayın geliri 14 Milyon Dolar yani 10,8 Milyon Euro’dur. Aradaki farklılığının son aylarda ki kurlardaki oynamadan kaynaklandığını söyleyebiliriz.
2001-2004 İhale dönemi:
2001 yılında Dolar bazında 3,5 yıllık olarak yapılan yayın ihalesini; yıllık 175 Milyon Dolara ( 118 Milyon TL ) Digitürk kazanmıştır. Ancak; Şubat 2001 krizi gerekçe gösterilerek kur sabitlemesi yapmıştır. Bu dönemde ihale bedeli olarak toplam 610 Milyon Dolar ödenmesi gerekirken; yıllık 86, toplam da ise 300 Milyon Dolar ödeme olmuştur. Bu dönemde Fenerbahçe’nin yıllık yayın geliri ise 11,4 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde klüpler; yıllık 89, 3,5 yıllık toplamda 310; Fenerbahçe ise; yıllık 11,8 , 3,5 yıllık toplam da ise 41 Milyon Dolar zarar etmiştir.
2004-2008 İhale Dönemi:
2004 yılında rekabet ortamı olmadan 4 yıllık olarak yapılan yeni ihaleyi de Digitürk Yıllık 136 Milyon TL ve TÜFE artışı ile kazanmıştır.Bu dönemde ; yayın geliri; 2004-2005 da 136 Milyon TL den 2007-2008 de 198 Milyon TL ye ulaşmıştır. Bu sezon da ise 210 Milyon TL olacağını yayıncı kuruluş açıklamıştır. Fenerbahçe; son 4 yılda kupa yayın gelirleri ( Ortalama 1,5-2 Milyon Dolar ) de dahil olmak üzere yılda ortalama 14-15 Milyon Dolar yayın geliri elde etmiştir. 2001 yılındaki ihale rakamlarına göre yılda ortalama 23 Milyon Dolar kazanmamız gerekmesine rağmen bu 8 yıllık süreçte yıllık yayın geliri ortalamamız 13,5 Milyon Dolar civarında gerçekleşmiştir.
Fenerbahçe olarak; 2004-2005 sezonundaki yayın gelirimiz 17,5 Milyon TL den 2007-2008 sezonu sonunda % 8 lik artışla 198 Milyon TL’ye ulaşmıştır. Son 4 yılda; Tüfe artış oranı % 41; Dolar kuru artış oranı % 7; TSL nin toplam yayın geliri artış oranı ise TL bazında % 46 olmuştur.
Yani yayın ihalesi TL bazında yapılmasına rağmen; yayın gelirimiz TL bazında sadece % 8 oranında artmış, bu artış oranı , Yayın gelirinin TL bazında artış oranından 32 puan ; Tüfe artış oranından ise 38 puan eksik gerçekleşmiştir. Açıkçası TL bazında % 32-38 oranında daha eksik gelir kazanmışız.
İhale ve ihale artışları TL bazında olmuş, ancak bizim gelir artışımız; yıllardır yerinde sayan dolar kuru artış oranında TL olarak olmuş. Üstelik bu dönemde biz başarılı 4 sezon geçirmiş, 2 şampiyonluk ve 2de 2.ncilik kazanmışız. Bu dönemdeki yayın geliri kaybımız; yıllık 2 Milyon TL, Toplam da ise 8 Milyon Dolar olmuştur. Bu zarar; yeni ihaleye kadar 12 Milyon Dolar’a ulaşacaktır.
Ulusoy’un taraf ve müdahil olamayacağı ilk yayın ihalesi yapılacaktır.
Bu güne kadar yapılan TSL yayın ihaleleri hep Ulusoy döneminde yapılmış ve klüplerin fikri bile alınmadan uzatılmıştır. Yayın gelirlerin paylaşımı da Ulusoy tarafından yapılmıştır. Bıçakçı ve Özgöner yönetimleri; sadece gelir paylaşımı konusunda bazı ufak tefek düzenlemeler yapılmıştır.
Ulusoy döneminde yapılan yayın ihalelerinden ez fazla zararı Fenerbahçe görmüştür. Son 9 yıldaki yayın geliri kaybımız en az 44-47 Milyon Dolar’dır.
2001-2004 ihale döneminde; ihale dolar üzerinden yapılmasına rağmen; dövizin değer kazandığı bu dönemde, dolar kuru piyasa fiyatın altında sabitlenerek TL bazında yayın geliri ödemesi yapılmış, 2004-2008 ihale döneminde ise, ihale TL bazında yapılmasına rağmen, doların sabit kaldığı bu dönemde yayın geliri artışımız dolar kuru artış oranında ancak TL olarak yapılmıştır.
İlk ihale dönemde 32-35 Milyon Dolar, İkinci ihale döneminde ise 12 Milyon Dolar olmak üzere son 9 yılda en az 44-47 Milyon dolar zarara uğramışız.Yayın ihaleleri; normal rekabet şartları altında ve maksimum katılımcı ile yapılmamıştır. 2004 yılında 4 yıllık olarak yapılan en son sözleşme, Ulusoy yönetimince; yayıncı kuruluşun lehine olarak ihale yapılmadan ve kimseye danışılmadan 2 yıl uzatılmasından en büyük zararı da klüpler görmektedir.
Fenerbahçe SK ; Fenerbahçe Sportif A.Ş yi borsaya açarken; 2009 yılına kadar 114 Milyon Dolar TSL yayın geliri elde edeceğini açıklamıştı. Rekabet ortamı hazırlanmadan yapılan yayın ihalesi ve ne amaca hizmet ettiği bile bilinmeyen sözleşme uzatılması sonucunda ; Fenerbahçe son 5 yıllık sürede ise yaklaşık 70 Milyon dolar civarında yayın geliri kazanabilmiştir. Hedeflenen gelir ile tahakkuk eden gelirimiz arasında 44 Milyon Dolarlık bir fark oluşmuştur. Bu farkın 12 Milyon Dolar’ı son 4 yıldaki yayın gelir artışımızın toplam yayın gelirlerindeki artış kadar olmamasından kaynaklanmıştır.Yayın ihalesinde rekabet şartların oluşmaması, İhale bedeli artırılmadan ihale süresinin 2 yıl uzatılması nedenleriyle; Fenerbahçe’nin TSL yayın gelirinden almayı hedeflediği rakamla, aldığı rakam arasında 32 Milyon Dolarlık ciddi bir sapma meydana gelmiştir.
Benzer gelir kaybını ( Toplam yayın geliri artışı oranında gelir kazanmamayı ) Galatasaray da yaşamıştır. Ama Galatasaray, bu kaybın bir kısmını 3,5 Milyon Dolar ödülü olan kupayı alarak kısmen giderdi. Peki ne oldu derseniz. Yeni dağıtım kriterleri nedeniyle Anadolu klüplerinin yayın gelirlerinin ciddi oranlarda arttırılması ile eski dağıtım kriterleri nedeniyle yayın gelirlerin de azalma olan Beşiktaş, Trabzon, Ankaragücü, G.Birliği ve Denizli’nin yayın gelirlerindeki azalmanın, TFF tarafından karşılanacağının taahhüt edilmesidir.
Fenerbahçe son 5 yılda 4 kez katıldığı CL de yayınlanan 26 maçından 51 Milyon Euro (65 Milyon Dolar) kazanırken, 200 ün üzerinde maçı yayınlanan Türkiye Süper Lig ve Kupa maç yayınlarından aynı rakamlar da yayın gelir kazanmıştır
Avrupa ülkelerdeki yayın gelirleri TSL yayın gelirlerinin 8- 15 katıdır. Hatta; Bazı Avrupa takımların yayın gelirleri bile, TSL toplam yayın gelirlerinin 1,5 katından fazladır. Fenerbahçe’nin TSL den kazandığı yıllık yayın geliri ise 9-10 Milyon Euro arasındadır.
TSL nin bu sezonki toplam yayın gelirinin yaklaşık 210 Milyon TL ( 95 Milyon Euro ) dır. Ülke olarak mukayese yerine takım olarak mukayese yaparsak fark çok bariz olarak görülür. Örnek vermek gerekirse, R.Madrid; 7 yıllık yapılan sözleşme ile yıllık 157 Milyon Euro; Barcelona da yayın haklarını yıllık 143 Milyon , 7 yıllık ise 1 Milyar Euro’ya satmıştır. İtalya da ; Juventus 106 , Milan 96, İnter 81 Milyon Euro; Almanya da B.Münih 50, Hamburg ve Schalke 30 Milyon Euro; Fransa’da O.Lyon ve O. Marsilya ise 48 Milyon Euro yayın geliri kazanıyor. İngiltere deki takımlar bile en az 50 Milyon Euro gelir kazanmaktadır. Süper Ligin Toplam yayın gelirlerin 95 Milyon Euro olması ve bu rakamın Real Madrid; Barcelona, Juventus ve Milan’ın ulusal yayın gelirlerinden bile az olmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir.
Klüp bütçelerindeki yayın gelirlerinin, toplam gelirlere olan payı açısından hem Türkiye’de hem de Avrupa ‘da en az oranda yayın geliri kazanan tek takım Fenerbahçe’dir.
Fenerbahçe’nin ulusal maç yayın geliri ise bütçesinin sadece ve sadece % 10 dur. Fransa, İspanya ve İtalya’da yayın gelirleri kulüp bütçelerinin yüzde 50’sinden, Ticari gelirlerin yüksek olduğu İngiltere’de bu oran yüzde 45 den, Türkiye’de Gs, Bjk ve Ts da bu oran yüzde 30 dan fazladır. Bazı Anadolu kulüplerinde ise gelirlerinin neredeyse yüzde 70-80 ’ini buradan sağlıyor.
Son 4 yılda Süper Lig toplam yayın geliri TL bazında % 46 oranında artmış, ancak Fenerbahçe’nin yayın gelirleri ise sadece % 8 oranında artmıştır.
Son 5 yılda toplam yayın gelirleri % 46 oranında artmasına ve 135 Milyon TL den 198 Milyon TL ye çıkmasına rağmen Fenerbahçe’nin yayın gelirleri bu oranda artmamıştır. 2004-2005 sezonunda 17,5 Milyon TL olan yayın gelirimiz geçen sezon 5 yıllık toplamda yaklaşık % 8 lik bir artışla 19 Milyon TL civarında gerçekleşmiştir. Fenerbahçe’nin toplam gelirleri içindeki süper lig yayın gelirleri; 2004-2005 sezonunda % 35 seviyelerinde iken geçen sezon bu oran % 9-10 seviyelerine düşmüştür. Son 5 yılda süper lig yayın gelirleri haricindeki diğer gelirlerini ( Uefa yayın gelirleri, maç günü, sportif ve ticari gelirler ) ortalama % 400 seviyesinde arttırmasına rağmen süper lig yayın gelirleri miktar olarak aynı kalmasına rağmen oransal olarak azalmasını sorgulamamız gerekir.
Sonuç olarak;
Ulusoy döneminde yapılan yayın ihalelerinde yaklaşık 44-47 Milyon dolar zarara uğratılmışız.
Yayın gelirlerin, toplam gelirler içindeki payı en düşük takım Fenerbahçe‘dir.
Fenerbahçe; son 5 yılda 4 kez katıldığı CL de yayınlanan 26 maçından 51 Milyon Euro kazanırken, 200 ün üzerinde maçı yayınlanan Türkiye’ de aynı rakamlar da yayın geliri kazanmıştır
Avrupa ülkelerdeki yayın gelirleri TSL yayın gelirlerinin 8- 15 katıdır. Hatta; Bazı Avrupa takımların yayın gelirleri bile, TSL toplam yayın gelirlerinin 1,5 katından fazladır.
Son 4 yılda Süper Lig toplam yayın geliri TL bazında % 46 oranında artmış, ancak Fenerbahçe’nin yayın gelirleri ise sadece % 8 oranında artmıştır.
Başkanımızdan rica ediyoruz;
Ulusoy’un taraf ve müdahil olamayacağı ilk yayın ihalesi yapılacaktır.
Süper Lig naklen yayın ihalesinin; Avrupa liglerinin, en azından Almanya veya Fransa liglerin yayın gelirleri seviyesine veya bu rakamlara yakın gelir seviyesine ulaşması için sonuna kadar mücadele edin ve bu konuda Anadolu klüplerine öncülük yapın;
Hem Fenerbahçe hem de Türk Futbolunun geleceği için;
BU HAVUZDA BİZİ BOĞDURMAYIN VE HAKKIMIZI YEDİRMEYİN.
Kaynak: http://www.lacivertsari.com/test/238-havuz-mu-kuyu-mu.html
Devamı...>>